Karşıyaka Nostalji sayfamızda bu ay, şehrimizin “yegâne ecnebi takımı” yani İzmir spor tarihinin Cumhuriyet döneminde, federe(birinci sınıf) tek yabancı kulübü Garibaldi’den bahsedeceğiz ve Ekim 1925 tarihinde oynanan Karşıyaka – Garibaldi maçını ilk kez aktaracağız.
Garibaldi takımı adını İtalyan Halk Kahramanı Giuseppe
Garibaldi’den almaktadır. Tahmin
edeceğiniz gibi İzmir’de yaşayan İtalyan kökenli levanten ailelerin kurmuş
olduğu bu takım, 1910’larda kurulup, hatta efsanelere bile konu olmuştur.
Söylenen o ki Altay kulübümüz, 1918'de İtalyan Garibaldi'yi 10-0'lık skorla yeniyor.
Buna çok sinirlenen İtalyan Konsolosluğu adının lekelenmesini önleyerek, beklenmedik
bir kararla Garibaldi'yi kapatıyor.
İşin aslına geldiğimizde, hem İtalyan tarafında hem de Osmanlı -Türk tarafında
yoğunlaşan milliyetçi baskılar, iki toplumu kademeli olarak uzaklaştırıyor ve
1911-12 Trablusgarp savaşı sırasında kesin bir kırılmaya götürüyordu.
Bu vesileyle Padişah ve iktidardaki İttihat ve Terakki
Cemiyeti İtalya'nın Trablusgarp'ı işgaline tüm İtalyanları imparatorluktan ve
özellikle İstanbul'dan sürerek karşılık veriyordu.
İzmir’den yaklaşık 7bin İtalyan levantenin sürüldüğünü
dönem kaynaklarından öğreniyoruz.
İzmir’de sporun ve futbolun tesisinden, özellikle mütareke
dönemine kadar, gayrı Müslimlerin ve Levantenlerin bariz üstünlüğü bulunuyordu.
İşgal ve istirdat(Kurtuluş) sonrası, tüm gayrı müslim kulüpler ya kapanmış,
yahut da Yunanistan’da spor hayatına devam etmişti.
Cumhuriyet döneminde ise İzmir Levantenlerini sadece
Garibaldi temsil ediyordu.
Ülkemizde futbol oyununun artan önemi özellikle 1925
yılında, İzmir Levantenlerine gayrı federe bir kulüp daha kurduruyordu. Karşıyaka’da
kurulan bu İtalyan kökenli levanten takımı şuan pek kimse tarafından bilinmese
de, İzmir spor tarihine yapacağımız katkı ile ilerleyen günlerde bu takımla
ilgili bilgileri bu sütunlardan aktarmaya çalışacağız.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, artan milliyetçiliğe paralel olarak çeşitli
kışkırtmalar sonucunda, İzmir basınında bazı yazılar yazılmaya başlanmış, tıpkı
mütareke dönemindeki gibi Türkler aleyhinde yazılar neşredilmişti.
Bu olanlar üzerine kurucularımızdan Cemal Ahmed(UMAR) bey’in gazetede
yayımlanan röportajından kısa bir kesit
durumun içeriğini ortaya koyuyordu.
İzmir ligi(mıntıka) kulüplerinin almış olduğu karar ile
hiçbir kulübün maç yapmaması kararlaştırılan Garibaldi takımının oyuncusuna
resmi bir maçta hakemlik görevi verilince, Cemal Ahmed bey buna itiraz
ediyordu:
Garibaldi Meselesi
“Malum olduğu üzere bundan evvel gazete sütunlarında
yalnız sporcuların değil, halkın aleyhinde neşriyatta(yazı yazılması) bulunan
bir Frenk kulübüne karşı zımni(kapalı/gizli) bir boykot konulmuştu.
Mıntıka(İzmir Spor Camiası) bir türlü bu meseleyle
alakadar olamadı. Hatta geçenlerde resmi bir müsabakada bu kulübe mensup birisi
hakemlik bile yaptı. Mahud neşr yazıdan(sözü geçen yazıdan) dolayı alenen tepki
vermedikçe, hiçbir kulübün kendileriyle maç yapmaması kararlaştırılan bir kulüp
azasının ne suretle resmi müsabakalarımızda hakemlik yaptığını bir türlü
hazmedemedik. Aklımda kaldığında göre geçenlerde Anadolu(gazete) ve Sada-yı
Hak(gazete)’da bu meseleye temas eden, bir şeyler vardı. Fakat bunların hiç birisine
cevap verilmedi.
Öyle istiyoruz ki bu zımni boykot, aleni ve resmi bir şey
olsun…
Hatta daha ileri giderek diyebilirim ki: Yunanlıların
işgali esnasında hiçbir suçumuz ve günahımız olmadığı halde, taşlarla
kovalandığımız sahamıza; bizi, milliyetimizi tahkir edenleri(hor görenleri)
sokmamalıyız.”
GARİBALDİ’NİN SAHASI NEREDE ?
O dönem şehirdeki sahalara baktığımızda İzmir’de bir tek
Panionios Sahası, bir diğer adıyla Punta Sahası(Cumhuriyet sonrası Alsancak)
yoktu. Bugünkü Atatürk Lisesi civarında Rum kulübü Apollon’a ait olan Apollon
sahası ve yakınında bugünkü Atatürk yüzme havuzu ve spor salonunun bulunduğu
yerde İtalyan Garibaldi Kulübü’nün futbol sahası yer almaktaydı. Ancak
resmi maçlar her zaman Punta Sahasında oynanmaktaydı.
Karşıyaka’da ise Osman Paşa Camii yanındaki tarla(Omiros) ve
Karavokiri sahası bilinenlerdendi.
Garibaldi takımının 1930’ların başında Altınordu
kulübümüze katıldığını öğreniyoruz.
Maçın hikayesine gelirsek, Türk spor basının kurucu
dergilerinden olan 1919 tarihinde yayın hayatına başlamış Spor Alemi dergisi ve
sahibi Çelebizade Said Tevfik bey, her dönem spora ve sporculara destek
veriyordu.
Resmi liglerin başlamadığı dönemlerde İstanbul ve İzmir’de turnuvalar düzenleyen
Spor Alemi dergisi, 2 Teşrinievvel/Ekim 1341/1925 tarihinde oynanacak bu maça
bir heykel vazh ediyordu yani bugünün diliyle ortaya kupa koyuyordu. Maç öncesi
dönem gazetelerinde şöyle aktarılıyor;
KARŞIYAKA SPOR (KULÜBÜ) –
GARİBALDİ MAÇI MÜNASEBETİYLE – 2 TEŞRİNEVVEL 1341
Son günlerde iyi oyuncularla takviye edilen Karşıyaka
Spor Kulübü hissedilir bir muvaffakiyet(başarı) göstererek daha iki hafta
kadar evvel Bulgar şampiyonu Levski ile olan çetin mücadelede mahir Bulgar
oyuncularına muntazam bir oyunla mukabele etmişler(karşılık vermişler),
İzmir’de de fenni bir kombinezonun(başarı) mevcudiyetini hazca tattırmışlardır.
Garibaldi’ye gelince:
Şehrimizde yegane ecnebi takımı olan Garibaldi,
ilk senelerde güzide oyuncalara malik olmakla Altay ve Karşıyaka ile yaptığı
müsabakalarda kah galib, kah mağlup olarak daimi bir rakip olmuş, ancak bir
inkılap(devrim) neticesi ile aralarından ayrılan bazı mühim oyuncular bir
kulüp tesis ederek bu rakip takımı hayli zaafa uğratmıştır.
Şu kadar ki kaptanları Mösyö Domeniko’nun gayret ve
ihtimamı ile takım yine iyi oyuncularla taazzuv edilerek(teşkilatlanarak) eski
halini iktisab etmiş(elde etmiş) ve aralarında muntazam bir anlaşma peyda
etmişlerdir ki; son günlerdeki oyunları bunu ispat ettirmiştir.
Yarın çarpışacak olan bu iki takım, çok sık ve mükemmel
oyunlarını oynayarak galibiyeti ihraza(kazanmaya) çalışacaklardır.
Bu iki rakip takımın yarın bize heyecan âver(heyecan
veren) dakikalar yaşatacağını ümit etmekle, spor nezahatinden ayrılmamak
lafımızıda temenni eyleriz.
Bakalım “Spor Alemi” nin bu maç için vazıh ettiği
heykelde hangi takıma nasip olacak.
KARŞIYAKA SPOR (KULÜBÜ) –
GARİBALDİ MAÇI
Karşıyakalılar sıfıra karşı birle (1-0) Garibaldi’ye
galip gelerek heykeli aldı.
Saat dört buçukta
Karşıyaka Spor(Kulübü), Garibaldi takımları sahaya çıktılar.
Hakem Altay’dan Burhan bey.
Karşıyaka Sahaya ;
Malik, Çavuş, İsmail, Vahyi, Saim, Ali, Hamid, Ali, Nevzad, Halil, Necati
ile çıkıyordu.
Karşıyaka’yı bu defa takımında iki yeni oyuncusu ile
görüyorduk.. Uzun zamandan beri maç
yapmayan bu iki takım bugün boy ölçüşecekler… Bakalım Çelebizade Said bey’in
koyduğu kupayı kim alacak…
İlk akın Garibaldi’den başlayarak daha beşinci dakikada
Karşıyaka’nın müteali(yükselen) akınlarında Hamid bey sol taraftan yaptığı akın
ile ilk ve son sayıyı takımı hesabına kaydetti. 1-0
Bugün Karşıyaka takımı çok sağlam olmakla beraber Kıbrıs’tan
gelen sağ ve sol açık oyuncular tarafından takviye edilmiş ve henüz
anlaşamamazlık da nazar-ı dikkati celb ediyordu(dikkat çekiyordu). Oyun
ekseriyetle(genellikle) havadan tatbik ediliyor. Karşıyaka muhacimleri(forvetleri)
hasım müdafilerinden(defanslarından) ayrılmıyordu.
Hasım oyuncuları Karşıyakalılardan daha muntazam
oynuyorlar. Fakat Karşıyaka’da defans hattını geçmeye muvaffak olamıyorlardı.
Buna rağmen de Karşıyaka muhacimleri fuzuli kıvırma ve çalımlarla yapılacak bir
çok sayıları heba ediyorlardı.
Devrenin nısfında(sonunda) Garibaldi oyuncuları biraz
toplanarak hatırı sayılır birkaç hücumda bulundularsa da bu sıralardaki birkaç
fırsatı da kaçırdılar.
Karşıyaka aleyhine verilen korner ile haftayim(devre)
hitam(son) buldu.
İkinci haftayim(devre):
Daha başlangıçtan hakimiyeti alan Karşıyakalılar onuncu
dakikada merkez muhaciminin uzaktan sıkı bir şutu direğe çarparak geri döndü
devrenin nısfdan(sonundan) sonra gür bir kombinezon(başarı) ile ilerleyen
Karşıyaka muhacimleri Garibaldi kulübü önüne geldiler. Bunda da merkez
muhaciminin yüksekten bir vuruşu gol olmadı. Müteakip(devam eden) akınlarda
Garibaldi kalecisinin fedakar ve muvaffakiyetli kurtarışları bütün seyircilerin
takdirini toplayarak alkışlandı.
Tarafeyn(taraflar) bu suretle bir dolu sayı yapamıyordu.
Nihayet Karşıyaka’nın solu ile devam eden oyun sıfıra karşı birle ve
Karşıyaka’nın galibiyeti ile neticenelerek “Spor Alemi”nin mevzû futbol
heykelini kazanmış oldu.
Karşıyaka’dan müdafaa hattı bila-istisna(istisnasız)
hepsi güzel oynadılar. Hücum hattında merkez muhacim, sol açık, sol iç güzel
oynadılar. Merkez muhaciminin fazla olan çalımlarını tenkis etmesi(bırakması)
kendi ve takımı için daha faydalıdır. Garibaldi’den bilhassa kalecileri, iki
bek, merkez ve muhacimleri güzel oynadılar.
Bu araştırmamız ile birlikte İzmir’imizin İtalyan takımı
Garibaldi’nin Karşıyakamız ile oynadığı bu önemli maçı sizlere ilk kez aktarmış
olduk. Umarım ki zamanı geldiğinde İzmir spor tarihinin tüm detaylarını da
sizlere aktaracağız. Tarihi gibi güçlü Karşıyaka Spor Kulübü’müzün futbol
takımının bu günlerde yaşadığı zorlukların, tarihindeki başarıları görerek ve
hissederek aşacağına inanıyorum. Karşıyaka tribünlerinden gelen tezahüratta
söylediği gibi;
“Renginle esir almışsın,
Bir mânâ var tarihinde”
Yazılarımda her türlü istişareyi yapabildiğim, fotoğraf ve kaynak konusunda
desteklerini esirgemeyen, İzmir Kent tarihi araştırmacısı sayın Prof.Dr.
Yavuz Çorapçıoğlu hocamızın ve yine İzmir spor tarihi konularında güzel
projelerle bize yol gösterecek olan Dr. Öğretim Üyesi sayın Cenk Berkant
hocamıza teşekkürlerimi sunuyorum.
Ayrıca başta eşim olmak üzere tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya
Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım.
Araştırmacı : Bedri Cumhur Doğu
LİNK: İZMİR'İN RENGİ: İTALYAN GARİBALDİ / SPOR ALEMİ KUPASI KARŞIYAKA'NIN
Yorumlar
Yorum Gönder